Bazilika Nedir?

İçerisi 2 sıra sütunla, ortadaki yüksek yanlardaki daha alçak olan 3 salona ayrılmış, dikdörtgen biçimindeki büyük kiliselere bazilika  adı verilmektedir.

 

St Peter’s Basilica

 

Bazilika, çeşitli dönem yapılarında karşılaşılan bir plan tipidir. Hristiyanlık öncesi yapılarda dini niteliği olmayan bir toplanma yeri özelliği gösterirken Erken Hristiyan ve Orta Çağ mimarilerinde, yan geçitleri bulunan (yan nef), galerili veya galerisiz kilise anlamında kullanılmıştır. Bazilikal planda ölçü birimi genellikle transept karesidir. Pek çok romanesk kilise bu ilke üzerine kurulmuştur. 

 

St Peter’s Catedral

 

Eski Romalılarda, forumların yanında yapılan ve genellikle mahkeme olarak kullanılan bazilikaların planları uzun bir dikdörtgen biçimindedir.  Bazilika ilk olarak Atina Pazar yerinde başyargıç Basile’in,  içinde adaleti uyguladığı yapı olarak bilinmektedir. Bu yapı; Romalılarda adaletin uygulandığı dikdörtgen planlı mekandır.   Kısa yanda hakimin oturacağı bir yer ve içine imparatorun ya da herhangi bir ilahın heykelinin yerleştirildiği yuvarlak bir hücre bulunur. Salon, ahşap çatıyı taşıyan iki sıra sütunla üç sahna ayrılır.  Bazilikalar sonraları bazilikal planlı diye tanımlanan kiliselere örnek olmuşlardır.

 

St.Peter’s Basilica

 

Bazilika Mimarisinin Ortaya Çıkışı

Kentsel yaşama odaklanmak, Roma mimarisinde yepyeni bina tiplerinin, kamusal kullanım için kapalı yapıların geliştirilmesini gerektirdi. İdari ve adli işlemler için, hakimlerin davalara baktığı, davacıların sırasını beklediği ve halkın davaları izleyebileceği geniş kapalı alanlar gerekiyordu. Bazilika aslen bu ihtiyacı karşılamak için tasarlandı.

Antik Roma kentlerinde bazilikalar, foruma bitişik olarak yerleştirilmiş uzun dikdörtgen bir plana sahipti. Yargıçların bir veya iki ucunda oturması için tasarlanmış silindirik bir çıkıntı (apsid) vardı. Yarım daire şeklindeki apsisin merkezinde, imparatorun ruhani varlığını ifade eden bir sunak vardı, çünkü vakalar ancak imparatorun sembolik varlığında görülebilirdi. Bazilika Ulpia, antik Roma bazilikasının tipik örneklerinden biridir.

 

Basilica Ulpia – Roma

 

Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edildiğinde, hem işlevsel hem de sembolik olarak halk ibadetine uygun bir yapıya ihtiyaç vardı. Eski tapınak formu, geniş kitleleri barındırmaya yetecek kadar iç mekana sahip değildi. Ayrıca Pagan tanrılarının ve Roma imparatorlarının ikonlarıyla doluydu. Bu nedenle büyük halk topluluklarını içerebilen kamu yapıları olan bazilikalar ibadete uygun hale getirilmiş ve kullanılmıştır.

 

Bazilikal Plan

Erken Hristiyanlık ve Ortaçağ mimarisinde yan geçişli ve galerili veya galerisiz kiliseler bazilikal planlı kiliseler olarak adlandırılır. Bazilikal planda ölçü birimi genellikle transept karedir. Birçok Romanesk kilise bu ilke üzerine kurulmuştur. Transept karenin boyutları – bazen küçük sapmalarla – orta nefin koro, transept kolları ve kemerlerinin ölçümlerinde bulunur. Bazilikal plan tipi, gotik mimari dönemde zirveye ulaşmıştır.

 

 

Dikdörtgen uzun bir yapı olan bazilikal planlı kiliselerin içi iki sıra sütun ile üç nefe ayrılmıştır. Bazilika formu; Ortada uzun ve yüksek bir koridor, her iki tarafta iki alt koridor şeklindedir. Doğu ucunda çıkıntı yapan yarım daire şeklinde bir apsis vardır. Batıda narteks adı verilen bir giriş holü vardır.

 

Bazilika planlı kiliseler çift eğimli ve kiremit kaplı ahşap bir çatı ile örtülmüştür. Daha sonraki tüm Hıristiyan kiliseleri bu planın geliştirilmesiyle oluşturuldu. İstanbul Studios Manastır Kilisesi (İmrahor İlyas Bey Camii), Demre (Antalya) Aziz Nikalaos Kilisesi ve Efes (İzmir) Meryem Ana Bazilikası önemli örnekler arasındadır.

 

 

Transept: Latin haç planlı kilisede iki yan koldan her biri.

Apsist: Genellikle Roma bazilikası veya erken Hristiyan kiliselerinin ucunda bulunan yarım daire ya da çokgen şeklinde çoğu tonozlu bölüm, sunak.

Nef – Sahın: Roma bazilikasında tepe pencereleri tarafından aydınlatılan uzun merkezi mekan, Hristiyan kilisesinde tepe pencereleri tarafından aydınlatılan batı kolundaki uzun bölüm.

Narteks: Erken Hristiyan kiliselerindeki giriş bölümü.

Atriyum: Vaftiz olmayanların ayin boyunca bekledikleri, sütün dizisiyle çevrelenmiş alan (üstü açık çevresi revaklı avlu).

 

Bazilika Tipleri

Bizans mimarisinde kullanılan bazilika çeşitleri şunlardır:

Kubbeli Bazilika

 

 

Kubbeli bazilika, orta nefin kubbe ile örtülü olduğu bir bazilika türüdür. Bazilika ve merkezi plan tipini birleştiren Ayasofya, kubbeli bazilika tipinde inşa edilmiş bir eserdir. Kubbeli bazilikanın bir başka örneği de Topkapı Sarayı’nda bulunan Jüstinyen dönem yapısı olan Aya İrini kilisesidir.

 

Merkezi Planlı Bazilika

Merkezi planlı bazilikalar kare veya çokgen planlı olarak inşa edilmiştir. Yuvarlak bir ana mekan oluşturacak şekilde inşa edilen bu yapılar, tüm yapıyı kaplayan bir kubbe ile örtülmüştür. Merkezi planlı bir bazilikaya örnek, eski adı Sergios Bacchos Kilisesi olan Küçük Ayasofya Camii’dir.

 

Sergios ve Bakkhos Kilisesi

 

Haç Planlı Bazilika

Kiliselerdeki haç plan tipi, 8. yüzyıldan başlayarak Anadolu’da ve İstanbul’da inşa edilen kiliselerde görülmektedir. Haç planlı bazilikalarda orta nefin üzeri, dört ayaklı bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin dört tarafında, haç şeklinde tonoz­larla örtülü birbirine eşit mekanlar yer alır. Haç planlı bazilikalara örnek olarak; Kariye Cami (Khora Manastırı) ve  Atik Mustafa Paşa Cami (Hagia Thekla Manastırı) gösterilebilir.

 

Kariye Camii

 

Düzme Bazilika

Düzme bazilika, Orta Nefi doğrudan ışıklandıran penceresi bulunmayan bazilika çeşididir. Bu bazilikalarda orta ve yan nefler ile narteks denilen giriş bölümü yer alır. En sonda ise yuvarlak bir apsit bulunur.

 

St Stephen’s Basalica

 

 

Dünyanın En Ünlü Bazilika Örnekleri

Ayasofya

Ayasofya (Ayasofya) kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup, kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimari tarihte önemli bir yere sahiptir. Binanın içi sütun ve sütun dizileriyle üç nefe bölünmüştür. Orta nef, dört ayakla desteklenen büyük bir kubbe ile örtülmüştür. Orta nefin doğu tarafında yarım kubbe ile örtülü apsis bölümü yer alır.

 

Ayasofya

Aya İrini

Bizans mimarisinin özelliklerini gösteren Jüstinyen dönemine ait bir eser olan Aya İrini kilisesi kubbeli bir bazilika örneğidir. Kilisenin tabanı üç nefli bazilika olarak, üst katı ise kapalı Yunan haçı planı olarak inşa edilmiştir. Kilisenin apsisi içeriden yarım daire şeklinde olup, dışarıdan üç cephelidir. Dönemin en büyük yapılarından biri olan Aya İrini, içte yarım yuvarlak kubbe, dışta ise yüksek bir kasnakla örtülüdür. Ana kubbenin yanında, narteksi örten, düz ve düz tonoz diyebileceğimiz ikinci bir kubbe bulunmaktadır. Diğer yerler tonozlarla örtülüdür.

 

Aya Irini

 

Aziz Stefan Bazilikası

Aziz Stephen Bazilikası, Budapeşte’nin en büyük binası ve en büyük kilisesidir. Macaristan’ın laikliğini simgeleyen kilise, 96 metre yüksekliğiyle Budapeşte’nin en yüksek binası. Neo-rönesans tarzında inşa edilmiştir. 9.5 ton ağırlığıyla ülkedeki en büyük çana sahiptir. Daha önce katedral olarak hizmet veren kilise, papanın emriyle bazilikaya dönüştürüldü.

 

 

St. Peter Bazilikası

Aziz Petrus Bazilikası, Vatikan’ın tepesinde, Nero hipodromu kalıntılarının bitişiğinde, surların dışında inşa edilmiştir. Ulpia Bazilikası ile rekabet edecek kadar büyüktür. Bazilikanın orta nef 92 m uzunluğundadır. Yanlarda toplam genişliği 65,9 m olan iki yan nef vardır. Orta nef, 31,8 m yüksekliğe kadar yükselen çok sayıda uzun pencereli bir örtüye sahiptir.

 

St. John Lateran Katedrali

Roma’nın ana kilisesi olarak kullanılmıştır. Yaklaşık 75 m uzunluğunda ve 55 m genişliğinde büyük bir katedraldir. Birkaç bin kişilik kapasitesi var.

 

Yorum Ekle

Bu alandan yorum ekleyebilirsiniz.

Subscribe
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments

Popüler Yazılar

Instagram

Bizi takip edebilirsiniz.

Paylaş

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
Share on whatsapp
Share on pinterest
Yayında

Benzer Yazılar

Yabani Otlardan Kurtulma Yöntemleri

Bahçenizdeki yabani otlar, istenmeyen misafirler gibi görünse de, aslında bazı faydalı özelliklere sahip olabilirler. Örneğin, bazı yabani otlar besin açısından zengindir ve salatalarda veya çorbalarda

Modern Peyzaj Tasarımı Nedir?

Modern peyzaj tasarımı, 20. yüzyılın ortalarında ortaya çıkan ve günümüzde de popülerliğini korumaya devam eden bir tarzdır. Bu tarz, temiz çizgiler, geometrik formlar ve minimalist

0
Would love your thoughts, please comment.x
()
x