Yaşayan çatılar, çevreye ve dolayısıyla kendimize verdiğimiz zararı telafi etmenin etkili bir yoludur. Binalar, hem inşaat hem de kullanım süreçlerinde çevreyi diğer endüstrilerden daha olumsuz etkiler. Yeşil çatılar, sürdürülebilir tasarıma öncülük ederek toplumsal farkındalığın artmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Yaşayan çatılar fazla yağmur suyunu emebilir, bir binanın ısı ve akustik yalıtımını artırabilir, kentsel ısı artışı etkisini azaltabilir, hava kalitesini iyileştirebilir ve daha fazlasını yapabilir!
Yeşil Çatı Tarihsel Gelişimi
Tarihsel süreç içerisinde yeşil çatı uygulamalarının ilk kullanımının MÖ 4000 yıllarına kadar uzandığı görülmektedir. Eski Mezopotamya uygarlıkları (Sümerler, Babilliler, Asurlular) M.Ö. 4000’li yıllardan M.Ö. 600’lere kadar inşa edilmiş ziggurat denilen tapınakların zemin seviyesinin üzerindeki bahçeleri tarihteki ilk örnekleri olarak kabul edilirler. Babil’in asma bahçeleri de yine tarih öncesi döneme ait çatı bahçesi örneklerinden biridir. M.S. 800-1000 yıllarında Viking çağında Kuzey Atlantik boyunca çim kaplı çatılar yaygın hale gelmiştir. Sert rüzgarlardan ve yağmurdan korunmak amacıyla çim veya duruma göre deniz yosunu ile kaplanan duvar ve çatı örneklerine Kanada’ da yer alan Newfoundland ve Nova Scotia’da rastlamak mümkün. Yeşil çatı kavramı 1800’lü yıllarda İskandinav’yada binalara ısı yalıtımı yapmak amacıyla uygulanması ile ortaya çıktı.
Yeşil Çatıların Faydaları
Yeşil çatı uygulamaları son yıllarda ekolojik endişelerin önem kazanması, hava kirliliği ve çevresel kirlilik gibi nedenler ile dünyada yeniden gündeme gelmiştir.
Çevresel, sosyal, ekonomik ve ekolojik faktörler açısından, sürdürülebilirliğin bir aracı olarak önemli bir role sahip olan yeşil çatılar;
Biyoçeşitlik ve doğal ortama katkısı,
Yağmur suyunu biriktirme yönetiminde etkili bir araç olması,
Hava kirliliğini azaltmaya katkısı,
Kentsel ısı adası etkisinin azaltılması,
Karbondioksit oksijen değişimine etkisi,
Gürültü kirliliği ve beraberinde oluşabilecek olumsuz etkileri en aza indirgemesi,
Ekosistemde yer alan mevcut yeşil alan miktarının artmasına imkan tanıması,
Bulunduğu ortama estetik anlamda değer kazandırması,
Sosyal ve fonksiyonel alanlar için uygun olması,
Vermiş olduğu rahatlama hissinden dolayı insan yaşamında oluşturmuş olduğu olumlu psikolojik etki ve pek çok rekreatif aktiviteye imkan sağlaması ise sosyal açıdan pek çok olumlu katkısı,
Ekonomik anlamda çatı ömrünü uzatıp, enerji maliyetlerinin düşmesine katkısı,
Yapılarda yalıtım görevi üstlenmeleri, su yalıtım membranının uzun süre dayanmasına katkısı,
gibi özellikleri ile son derece önemli faydalar saplamaktadır.
Yeşil Çatı Sistemleri
Yeşil çatı sistemleri 6 temel katmandan oluşmaktadır.
Bitki katmanı
Yeşil çatı sisteminde bölgenin ekolojik koşulları dikkate alınması gerekir. Buna göre bitki katmanında, kullanılan bitki türünün doğru seçimi, teknik uygulamalarda aksaklık olmaması bakımından bu konuda uzman enstitülerce yapılan çalışmalar dikkate alınmalıdır.
Bitki Taşıyıcı Katman
Yeşil çatı fikrinin altında yatan temel ekolojik bakış açısı, bu konuda ürün seçiminin de temelini oluşturmaktadır. Kiremit kırıntısı bazlı mineral karışımlardan oluşan organik karışımlı bitki toprağı, bitkilerin uzun yıllar kendilerini yenileyerek canlı ve sağlıklı olmalarını sağlar. Kullanılan katmanın geri dönüşüm ürünü olan, dona dayanıklı, yanmayan özel ürünlerle oluşması kalıcılık açısından önemlidir.
Direnaj ve filtre Katmanı
Üst katmanlardan gelen ve bir filtre katmanı tarafından süzülen yağmur suları, bir yandan yağmursuz günler için depolanmalıdır. Ancak birikme fazla ise, bitkilerin çürümesini önlemek amacıyla, drene edilerek atılabilmelidir.
Mekanik etkilere karşı koruyucu katman
Koruyucu katmanlar diğer katmanları yönetmeliklerin gerektirdiği basınç dayanımına ve yetkili kuruluşlar tarafından verilen kalite belgelerine uygun olarak mekanik etkilere karşı korur.
Kök tutucu katman
Bitki köklerinin su yalıtım katmanlarına zarar vermesi engellenmelidir. Bunun için ya özel kök tutucu tabakalar ya da köklere karşı kendini koruyan su yalıtımı kullanılmalıdır.
Su yalıtımı ve çatı konstrüksiyonu
Çatı yeşillendirmesi için en önemli ön koşul, iyi bir su yalıtımı ve yeterli yük taşıma kapasitesine sahip sağlam bir çatı konstrüksiyonunun varlığıdır.
Yeşil çatılar; ekonomik, ekolojik, sosyal ve rekreatif işlevleri ve insan yaşamındaki rolü dikkate alınarak, doğal ve yaşanabilir bir çevreye katkıda bulunan önemli bir araç olarak planlanmalıdır.