Tüm dünyada etkili olan korona virüs salgını, tercihlerimizde ve hayata bakış açımızda bazı değişikliklere neden oldu. Salgın öncesi kalabalık yerlerde ve şehir merkezine yakın yaşamaya önem verirken, artık şehirden uzak, doğa ile iç içe sakin yerleri tercih etmeye başladık. Pandemi sürecinde yazlık ve kırsal bölgelerdeki villa fiyatları da talebin artmasıyla adeta uçuşa geçti.
Hem doğa ile iç içe olabileceğiniz, hem de şehirden ve çalışma hayatınızdan uzaklaşmadan keyifli zamanlar geçirebileceğiniz bu tasarımı sizlere tanıtmak istiyoruz. Bu proje için bir arsa, düşük bir bütçe ve biraz hayal gücüne ihtiyacınız olacak.
Proje Detayları
Casey Brown Architecture tarafından dizayn edilmiş bu proje Avustralya’da inşa edilmiş.
Dayanıklılığa ve neredeyse su geçirmez özelliğe sahip bu proje, sıradışı görünümü ile arazinin durumuna göre konumlandırılmış. Aynı zamanda basitleştirilmiş ve ilkel unsurlardan oluşan bileşimi, temel ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmış. Tasarım, son derece sağlam yapısı ile sürekli değişen manzaraya karşı bir denge unsuru oluşturuyor.
Cantilever tarafından tasarlanan ve Mark Preston tarafından uzman bakır işçiliği ile dizayn edilen yapı, bir atölyede yerinde inşa edildi. Yeşil tepeler ve kırsal otlaklarla çevrili yüksek bir konumda yerleşen seçkin konumu, dışarıya doğru geniş manzaralar sağlar.
Bakır kaplı yapı, orman yangınına ve şiddetli rüzgârlara, şiddetli yağmura ve meraklı her türlü yabani hayvana dayanacak şekilde tasarlandı. Kendi kendine yetebilen şekilde planlanan yapı, kendi kompostlama tuvaleti ve arkasına yerleştirilen duşa sahip. Yağmur suyu tankının tepesinden su sağlamak için yerçekimini kullanıyor.
İki seviyeye bölünmüş olan üst kat, daha pasif bir inziva ve uyku alanı olarak tasarlanmış. Bu alana bir merdiven ile ulaşılıyor. Alt kat, çevredeki manzara ile daha doğrudan bir bağlantısı olan yaşayan ve hisseden bir mekandır. Yapının kenarlarındaki muhafaza amaçlı yapılan kanatlar dışarıya doğru çekilerek açılabilir.
Proje İç Mekan Tasarımı
İç mekan tasarımı yapılırken doğadan tamamen faydalanabilmek için alt kat tamamen cam ile kaplandı. Küçük olan alanı ısıtabilmek için bir odun sobası fazlasıyla yeterli olacaktır.
İç mekanın küçük olması nedeniyle tasarımın minimal olması, kullanılan malzemelerin doğa ile uyumlu olması sağlandı.
Dış mekanda kullanılan bakırın soğuk cazibesi, iç mekanda yer ve duvar döşemesi olarak kullanılan ahşap malzemenin sıcaklığı ile zıtlık oluşturup mekana tarz katıldı.
Üst kat yatak odası olarak değerlendirildi. Üst kattan geçen sobanın boruları sayesinde de ortamın ısınması sağlandı.
Projenin ayrılmış ikinci bölümünde kullanılan kompost tuvalet atıkların tamamen sağlıklı bir şekilde doğa ile birleşmesi ve gübre olarak kullanılması sağlandı.
Size ilham vermesi için tanıttığımız bu projeyi örnek alabilirsiniz. Dış cephe kaplaması olarak istediğiniz yapıda alüminyum kaplama kullanabilir, iç dekorunu ihtiyaçlarınıza göre ve minimal ölçüde tasarlayabilir ve kendiniz için nefes alabileceğiniz harika bir ortam yaratabilirsiniz.